Brezilya’nın Belém şehrinde gerçekleştirilecek BM iklim zirvesine bir ay kala, organizatörler ciddi bir konaklama sorunu ile karşı karşıya kalmış durumda. Etkinlik süresince ülkenin başkenti olacak Amazon kenti, beklenen binlerce ziyaretçi için yeterli konaklama imkânına sahip değil ve bu durum bazı delegasyonların katılımını riske atıyor.
İklim finansmanı ve karbon azaltma taahhütleri çerçevesinde gerginliklerin yaşandığı COP30’da yeni bir sorun baş gösterdi: otel fiyatlarının artması. Brezilya hükümeti, talebi karşılamak amacıyla kruvaziyer gemileri ve geçici konaklama alanları organize etmek durumunda kaldı. Bu durum, küçük ülkeler, sivil toplum kuruluşları ve medya temsilcileri gibi birçok grup için yılın en kritik iklim toplantılarından birine katılım imkanını kısıtlayarak COP30’un en az kapsayıcı toplantılardan biri olma riskini beraberinde getiriyor.
200 ülke ve onlarca kuruluş
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 30. Taraflar Konferansı (COP30), iklim değişikliği sorununu ele almak üzere yaklaşık 200 ülke ve pek çok kuruluşu bir araya getirecek. Zirve, 10-21 Kasım 2025 tarihlerinde Brezilya Amazonlarının kalbinde gerçekleştirilecek ve Paris Anlaşması çerçevesinde 2035 yılına kadar yeni emisyon azaltma ile iklim finansmanı taahhütlerini belirlemeyi hedefleyecek. Konferans, ayrıca, küresel iklim yönetiminde kritik bir rol oynayan Amazon yağmur ormanlarında ilk kez düzenleniyor.
Brezilya hükümeti, hiçbir delegasyonun konaklama sorunu yaşamayacağı konusunda söz verdiklerini belirtirken; oteller, özel evler ve yüzen otellere dönüştürülmüş gemilerdeki rezervasyonları koordine etmek için resmi bir platform kurdu. Ancak çevre grupları ve yerel medya, fiyatların birçok delegasyon için hâlâ ulaşılmaz olduğunu ve spekülasyonu önlemek için yürütülen denetimlerin yetersiz kaldığını ifade ediyor. Bazı durumlarda, fiyatların önceki yıllara göre on kat arttığı dahi görülüyor.
Belém’deki turizm altyapısının yetersizliği, toplu ulaşımın sınırlı olması, temel hizmetlerdeki eksiklikler ve devlet başkanlarının kalacağı “Liderler Köyü” gibi önemli projelerdeki gecikmeler gibi ek lojistik zorluklar da yaratıyor.
Diplomatik beklentiler yüksek
COP30’a yönelik diplomatik beklentiler oldukça yüksek; zira bu zirve, yeni bir iklim taahhütleri döngüsünün başlangıcını simgeliyor. Ülkelerin, 2035 yılına kadar uzanan hedeflerle güncellenmiş tekliflerini sunması gerekecek. Ancak süreç, beklenen kadar hızlı ilerlemiyor ve pek çok ülke tarafından yeterince iddialı bulunmuyor. Çin, Hindistan ve bazı G20 üyeleri, henüz taslak planlarını sunmamış durumda ve çoğu, 2020’de belirlenen hedefleri birkaç ufak değişiklikle sürdüreceklerini ifade etmekte.
Geçtiğimiz hafta Brezilya’nın başkenti Brasilia’da gerçekleştirilen COP30 hazırlık bakanlar toplantısı, 70’ten fazla ülkenin temsilcilerini bir araya getirerek konumlarını koordine etmek ve zirvenin temelini oluşturmak amacıyla yapıldı. Bakanlar, zirvenin yeni bir siyasi açıklama yapmak yerine Paris Anlaşması’nın etkili bir şekilde uygulanmasına odaklanması gerektiği konusunda hemfikir oldu.
Görüş ayrılıkları
Ancak toplantı, iklim finansmanı gibi önemli meselelerde süregelen görüş ayrılıklarını da gün yüzüne çıkardı. 2035 yılına kadar yıllık 1,3 trilyon dolarlık kaynak mobilizasyonunu öngören “Bakü-Belém Yol Haritası” taslağı, yeterince detaylı ve doğrulanabilir mekanizmalar içermemesi açısından eleştirildi. Uyum konusunda kaydedilen ilerlemelerin değerlendirileceği göstergeler ve yeni ulusal hedefler için belirlenen hedefler üzerindeki anlaşmazlıklar da dikkat çekti. Toplantı, diyalog imkanlarını açık tutsa da birçok temel konu hâlâ çözümsüz kalmış durumda ve Belém’deki müzakerelerin zorlu bir diplomatik baskı altında gerçekleştirileceği öngörülüyor.