Ataoğlu, KKTC’nin turizm çeşitliliğine ve potansiyeline vurgu yaparak, Kıbrıs’ın sadece kumar turizmi ile anılmasını yanlış bir algı olarak nitelendirdi. “Kıbrıs’ın denizi ve güneşini turizm açısından değerlendirmiyoruz çünkü bu, zaten dünya ile rekabet edebilecek bir nitelikte,” diyen Ataoğlu, “KKTC, 10 ay boyunca güneşli ve denize girebileceğiniz bir sezon sunmaktadır. KKTC turizmini tanıtmak amacıyla birçok projeyi hayata geçiriyoruz, bunlardan biri de Ada Kıbrıs projesidir. Şu anda İstanbul’da bu projeyi tanıtma aşamasındayız,” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’den gelen her turist bizim için değerli”
KKTC’nin turizm stratejisinde Türkiye’nin rolüne dikkat çeken Ataoğlu, “Türkiye’ye gelen her turistin yalnızca yüzde 1’i Kıbrıs’a gelse bile bu durum bizim için büyük bir kazanç anlamına geliyor. Anavatan’dan bizi tercih eden herkese teşekkür ederiz,” şeklinde konuştu. Ayrıca, yatırımların uluslararası boyutta arttığını belirten Ataoğlu, “Bugün Kıbrıs turizmi dünya standartlarıyla rekabet edebiliyor. Bu başarıda Türkiye’nin desteği ve yatırımcıların ilgisinin büyük bir etkisi var,” dedi.
“KKTC yalnızca kumar turizmi değildir”
Ataoğlu, KKTC hakkında uzun zamandır var olan yanlış algılara da değinerek, “KKTC yalnızca kumar turizmiyle ön planda değildir. Ülkemize gelen turistlerin sadece yüzde 20’si kumar oynamaktadır. Bu durum, Kıbrıs’ın doğası, kültürü, tarihi ve misafirperverliği ile çok daha fazlasını sunan bir destinasyon olduğunu göstermektedir,” ifadelerini kullandı. KKTC’nin ana sanayisinin turizm olduğunu vurgulayan Ataoğlu, Türkiye’deki yatırımcı ve tatilcileri Kıbrıs’ı tercih etmeye davet ederek, “Bizim bizden başka dostumuz yok. KKTC artık sadece tatil değil, güvenli yatırım fırsatlarıyla da öne çıkan bir merkez haline geldi,” dedi.









